Yıldırım Beyazıt Üniversitesi internet sayfasına hoş geldiniz.
Üniversitemiz, bilimsel veriler ışığında çağımızın ihtiyacına cevap veren araştırma faaliyetleri ile bilim ve teknolojiye katkıda bulunacak, donanımlı bireyler yetiştirmek amacıyla ülkemizin 97. ve Başkentimiz Ankara'nın beşinci devlet üniversitesi olarak (27648 Sayı ve 21 Temmuz 2010 tarihinde Resmî Gazete yayımlanan karar uyarınca) 7 fakülte, 1 yüksekokul ve 4 enstitü ile 1 Konservatuarla kapılarını üniversite adaylarına açtı.
Ülkemiz ve dünya insanlığına hizmet edecek, bilimin ve insanlığın geleceğine yön verecek, güncel konulara duyarlı, ülkeye ve topluma yön gösteren bir üniversite olma hedefini merkeze koyan üniversitemiz; 2011-2012 eğitim öğretim yılında, Tıp, Hukuk, Siyasal Bilgiler ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakülteleri ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik bölümleriyle kapılarını üniversite adaylarına açıyor.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nin kuruluşu itibariyle açılan bölümlerimiz, ülkemizin üst düzeyde ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmeye yönelik bölümlerdir. Yüksek öğretim gören bireylerin en az bir yabancı dili ileri düzeyde bilmesinin bir gereklilik olduğundan hareketle Yıldırım Beyazıt Üniversitesi olarak öğrencilerin gelecekte yaşayacakları dil sorununu şimdiden çözüme kavuşturacak bir müfredat hazırladık. Üniversite genelinde bir çok bölümde tamamıyla İngilizce eğitim verilirken; Hukuk Fakültesinde %30 İngilizce eğitimi ve hizmet sektörüne hitap eden hemşirelik bölümünde ise Türkçe müfredatın yanı sıra ileri düzey mesleki İngilizce eğitimi 2011- 2012 eğitim öğretim yılından itibaren öğrencilerimize sunulmaya başlanacaktır.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, çoğu lisans ve/veya lisansüstü derecelerini ABD, Avrupa ve Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden almış, tecrübeli, genç ve dinamik bir öğretim kadrosuna sahiptir
Öğrenci merkezli bir eğitim anlayışı ile yükseköğretime yepyeni bir soluk getirmek üzere yola çıkan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi mensupları olarak bizler yapılacak daha çok fazla işimiz olduğunun bilincinde ve ağır sorumluluğumuzun farkında olarak, ülkemize ve dünyamıza en üst düzeyde hizmet verebilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Sadece Başkent Ankara’nın değil, Türkiye ve Dünyanın sayılı üniversitelerinden birisi haline geleceğimize inancımız tam.
2011-2012 eğitim öğretim yılında ilk öğrencilerimizle buluşacak olmamızın ve bu keyifli ve bir o kadar da zorlu yola çıkmanın heyecanıyla, ortak bir amaca gönül vermiş tüm Yıldırım Beyazıt Üniversitesi mensupları olarak aydınlık bir geleceğe tüm ülkemizle birlikte yürümenin heyecanı içindeyiz.
Yükseköğretim alanına yeni bir soluk getirmek ve standartları yükseltmek amacıyla yola çıkan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ni tercih etmek için çok nedeniniz var.
Akademik kadro
Temel ve yüksek eğitimlerini yurt dışı ve yurt içindeki önde gelen üniversitelerde tamamlamış dinamik ve yenilikçi akademik kadromuz, öğrencilerimizin geleceğini onlarla birlikte inşa etmek için hazırlıklarını tamamladı.
Yenilikçi üniversite anlayışı
Yükseköğrenim, çağın gerekliliklerine en hızlı uyum sağlayabilen ve daha da önemlisi, değişim ve ilerlemenin öncüsü olabilen kurumlara ihtiyaç duymaktadır. Üniversitemiz, her biri alanlarında seçkin, eğitim ve öğretimden bilimsel atılımlara üniversiteye ilişkin her alanda yenilikçi ve sınırları aşmaya aday bakış açılarına sahip akademik ve idari kadrolarıyla bu ihtiyacı karşılamak üzere yola çıktı. Öğrencilerimizin hayata atacakları ilk adımlarda onlara destek olmak ve gelecek günler için hem öğrencilerimize hem de tüm topluma yepyeni ufuklar açmak, üniversitemizin temel hedefidir.
Öğrenci odaklı eğitim
Üniversite eğitimin en önemli bileşeni kuşkusuz üniversite öğrencileridir. Eğitim ve öğretim programlarında, sosyal faaliyetlerde ve üniversitenin işleyişine dair tüm konularda öğrencilerimizin tam katılımı ve geri bildirimleri ile desteklenen bir eğitim-öğretim hayatı kurma yolunda çalışmalarımızı tamamladık. Öğrenci temsilcilikleri, öğrenci dekanlıkları, kulüpler ve organizasyonlarla öğrencilerimiz daha üniversite eğitimleri sırasında ilerideki yaşamları için ihtiyaç duyacakları tecrübeleri ve daha fazlasını edinme şansına sahip olacaklar.
Bilimsel araştırmalar
Üniversitelerin temel işlevi bilgi üretmektir. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi bilimsel çalışmalar açısından da dünyada bir cazibe merkezi olmak üzere yola çıktı. Çağımızın son teknolojileri ile donatılmış laboratuvarları, uluslararası bilimsel işbirlikleri ve projelerle, çok yakın bir gelecekte bilim alanında dünyanın sayılı üniversiteleri arasına girmek hedefiyle çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
İngilizce eğitim
En az bir yabancı dili ileri düzeyde bilmek günümüz dünyasında olmazsa olmaz bir gereklilik. Bu gerçekten yola çıkarak Tıp Fakültesi ve Mühendislik bölümlerimizde %100 İngilizce olarak tasarlanmış gelişkin müfredat programlarıyla eğitim-öğretim sürecimizi başlatıyoruz. Öğrencilerimize Hukuk fakültesinde %30 İngilizce; Sağlık Hizmetleri alanlarında ise Türkçe müfredatın yanı sıra etkin bir mesleki yabancı dil eğitimi ile ihtiyaç duyduğumuz kaliteli insan gücünün yetiştirilmesinde önemli bir boşluğu doldurma gayreti içindeyiz.
Ankara’da bir devlet üniversitesi
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Başkentimiz Ankara’da 44 yıl aradan sonra 7 fakülte, 1 yüksekokul ve 4 enstitü ile 1 Konservatuarla hizmete giren beşinci devlet üniversitesi olmasının yanı sıra, çağımızın değişim ve gelişmelerine uygun bir yapılanma ile yükseköğretimi yeni nesillerin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden inşa etmek üzere hayata geçirilmiş yenilikçi bir eğitim projesidir. Başkent Ankara’da üniversite eğitimi görmenin sayısız avantajları yanında, barınma ve ulaşım imkanları ve sosyal fırsatlar ile de öne çıkan üniversitemiz, inşası süren modern kampüs alanlarıyla da akademik ve sosyal yaşamın birlikte harmanlandığı yeni yaşam alanlarına imza atma çalışmalarını sürdürmektedir.
Zengin sosyal imkanlar
Başkentimiz Ankara’nın gözde semtlerinden birisi olan Etlik’te bulunan ek kampüsümüz, sosyal çevresi ile de öğrencilerimize doyurucu bir ortam sunacak. Hemen yanı başında bulunan Antares Alışveriş Merkezi, açık ve kapalı spor alanları, Bowling Salonları, basketbol ve futbol alanları gibi öğrencilerin her türlü aktivitelerini gerçekleştirebilecekleri mekanlarla çevrili olan kampüsümüzün hemen yanı başında, Türkiye’nin en büyük kapalı yüzme havuzu da sizleri bekliyor. Keçiören Belediyesi’ne ait yüzme havuzu ve spor merkezlerinden öğrencilerimiz özel indirimlerle faydalanabilecekler.
Mezuniyet sonrası destek sistemi
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi olarak bizler, öğrencilerimizi mezuniyetlerinden sonra da yalnız bırakmıyoruz. Gelişkin öğrenci takip ve destek sistemimizle, mezuniyetlerinden meslek yaşamlarının ustalık dönemlerine kadar onlara her alanda elimizden gelen desteği verebileceğimiz bir sistem kuruyoruz. Öğrencilerimizle yaşam boyu kuracağımız birliktelikle gittikçe karmaşıklaşan modern yaşamın zorluklarının üstesinden hep beraber gelebilmeyi amaçlıyoruz.
Kısacası, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, geleceğe açılan aydınlık kapınız olmaya talip... Hep birlikte, ülkemizi dünyada layık olduğu yere taşımak üzere 2011-2012 eğitim öğretim yılında sizleri üniversitemizin ilk bölümleri olan Tıp, Hukuk, Siyasal Bilgiler ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakülteleri ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik bölümlerine bekliyoruz...
- Tıp Fakültesi
- Hukuk Fakültesi
- Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi
- Siyasal Bilgiler Fakültesi
- Sağlık Bilimleri Fakültesi
- İşletme Fakültesi
- İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi
- Fen Bilimleri Enstitüsü
- Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü
- Yabancı Diller Yüksekokulu
- Türk Musikisi Devlet Konservatuarı
SULTAN YILDIRIM BAYEZİT HAN
SultanBayezit, hükümdarlığının ilk yıllarını (1389–1392) Aydınoğulları, Saruhanoğulları, Germiyanoğulları, Menteşeoğulları ve Hamidoğulları beyliklerinikontrol altına almak için mücadele ederek ve buraların yönetimine kendisarayında yetişmiş kullarını atayarak geçirdi. Ardından kendisi Anadolu ileilgilenirken ihmal edilmiş bulunan Balkanlara yöneldi. Kendi aralarında mücadelehalinde olan Balkanlardaki yerel devletleri tekrar kontrol altına almak güçolmadı. Bu dönemde girişilen mücadele 1396’da Niğbolu’da Avrupa’nın en güçlüşövalyelerinden müteşekkil Haçlı Ordusunun yenilmesi ile son bulmuştur. NiğboluZaferi Osmanlıların Balkanlardaki hâkimiyetini pekiştirmekle kalmamış aynızamanda, Sultan Bayezit’in İslam topraklarındaki itibarını da artırmıştır. Buzaferden sonra Müslüman coğrafyada ‘Sultan’ olarak anılmaya başlanmıştır. Butarihten sonra İran, Irak gibi karışıklık içinde bulunan coğrafyalardan Anadolutopraklarına, Sultan Bayezit’in idaresine girmek üzere önemli ölçüde göçlerbaşlamıştır.
1399’da Anadolu’ya dönen Bayezit, Karaman ve Kadı Burhaneddin topraklarını ilhak ederek Toroslar’dan Tuna’ya kadar uzanan merkezi bir imparatorluk kurmuştur.
Bu arada Orta Asya ve İran’a uzanan güçlü bir imparatorluk kurmuş bulunan Timur(1335-1405); Anadolu topraklarına girmeden önce Çağatay, Harzemşah ve İlhanlı gibi hanedanların son varislerini de ortadan kaldırmış bulunmaktaydı. Bu nedenle kendisi bu hanedanların doğal varisi olarak görmekteydi. 1400 yılına gelindiğinde ise Anadolu topraklarına yönelerek Kadı Burhaneddin Devleti’nin başkenti olan Sivas’ı ele geçirdi. Bunu gören Türkmen Beyleri derhal Timur’un tarafına geçerek onun yanında yer aldılar.
Sultan Bayezit ve Timur’un karşılaşması kaçınılmazdı. Türk dünyasının lideri olma iddiasındaki bu iki büyük hükümdar her ne kadar birbirlerinden farklı hedeflere sahip olsalar da birbirleri ile mücadele etmeye mecbur kalmışlardı.
İşte bu halde iken iki tarafın ordusu 27 Ağustos 1402’de Ankara yakınlarında Çubuk Ovası’nda karşılaştılar. Coğrafya itibarıyla daha avantajlı bir konumda savaşa giren Timur’un ordusu daha kalabalıktı. Savaşın başında üstünlük sağlamasına rağmen, bazı Türkmen yedek kuvvetlerinin ve Sırp vasal kuvvetlerinin Timur’un tarafına geçmesi sonucunda Bayezit savaşı kaybetti. Osmanlı Ordusu yenildi ve Bayezit esir düştü. İki oğlu, Şehzade Musa ve Mustafa ile birlikte Akşehir’e sürgüne gönderilen Sultan 9 Mart 1403 tarihinde vefat etmiştir.
Sultan Bayezit tahta geçerken; Türkmen beylerinin desteklediği şehzade Yakup’a karşı devşirme unsurların desteğini alarak tahta çıkmıştır. Onun idaresi zamanında devşirme sistemi tekrar canlandırılmış ve Hıristiyan gençleri sadece bir asker olarak değil aynı zamanda bir Osmanlı ve idareci olarak da yetiştirilmeye başlanmıştır. Bunun yanında Sırbistan Kralı’nın kızı ile evlenmesi, Avrupalı prensliklerle nispeten iyi ilişkiler kurması, onun devşirme unsurların etkisinde kalmakla itham edilmesine sebep olmuştur.
Sultan Bayezit’in en büyük emeli şüphesiz İstanbul’u fethetmekti. Bunun için Boğaza Anadolu Hisarını yaptırmıştır. Üç defa İstanbul’u kuşatmasına rağmen hem Batıdan hem Doğudan gelen tehditler, diğer taraftan İstanbul kalelerini aşacak teknik yetersizlikler ve yabancı danışmanlarının etkisi, onu bu emeline kavuşmaktan mahrum bırakmıştır.
Merkezi hazinenin genişletilmesi, teşkilatlanma alanlarında önemli bürokratik yenilikler bu devire ait gelişmelerdir. Tahrir sistemine ait en eski kayıtlar bu döneme aittir. Ulemanın tasarrufundaki pek çok vakıf malı bu dönemde devlet erkine devredilmiş, idarede kul sistemi geniş ölçüde uygulanmaya başlamıştır. Hatta eski kayıtlarda, Bayezit’in, görevlerini suistimal eden kadıları çok şiddetli bir biçimde cezalandırdığına dair kayıtlar da bulunmaktadır.
Diğer taraftan Sultan Bayezit, oldukça iyi bir idareci ve askerdir. Batıda ve Doğuda etrafını kuşatan düşmanlarına karşı aldığı kararlarda ve manevralarda son derece hızlı hareket etmesinden dolayı kendisine ‘Yıldırım’ lakabı verilmiştir.
Kaynakçaİnalcık, Halil. (2008), Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300–1600. S: 21-22. YKY , İstanbul.
İnalcık, Halil. (2000), Osmanlı’da Devlet, Hukuk, Adalet, S:31. Eren, İstanbul.
Shaw, Standford. (1982), Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye, s: 54–62. e yay. İstanbul
YILDIRIM BAYEZIT
He passed the years between 1389 and 1395 in eastern Europe and Balkans to conquer Bulgaria, northern Greece and northern Danube. Bayezit laid siege capital of Byzantine Empire, Constantinople in 1393. Anadolu Hisari fortress was built by him to siege the city. Meanwhile he invaded to the inner part of Anatolia and seized the Anatolian Beyliks (small states). He provided the unity of the state from Danube to the Toros mountains. He conquered the territories of Karamanoğlu and Kadı Burhaneddin states.
In 1396 a new crusade was organized under the leadership of Sigismund, King of Hungary. This attempt proved unsuccessful in the Battle of Nicopolis (Niğbolu). The siege of Constantinople ended in conclusive in 1401.
The tremendeous warlord of Central Asian and Iran, Timurlane (Timur) entered to the Anatolian territories to challenge Bayezit. Two armies encountered a bloody war in Çubuk plain near Ankara in 1402. Bayezit was defeated and captured by Timur. Then he died in Akşehir, 1403.
Yildirim Bayezit is a reformist Sultan of The Ottoman Dynasty. He made many brave reform in administration and bureaucracy. He revived the devşirme system again. Bayezit was so sensitive about the jurispandence that he punished severely the kadı’s (judicial officer) who abuse their positioA
0 yorum:
Yorum Gönder